Aksu Köyü
Çekergezer
Aksu köyü, Burdur’un şirin mi şirin bir yerleşim birimi. Alabalık yemek için tek adres. Belki ilerleyen zamanlarda bir adres daha verebilirim :)
Aksu Köyü Fotoğrafları
Aksu Köyünün nüfusu 30 kişiymiş. Yani en son nüfus bildiriminde o rakam var inanamadım
Aksu Köyünde beni misafir eden insanların evinin girişi. Çok keyifli bir ziyaretti
Eskiden köy evlerinde dambaş denen bir mekan olurdu. Bu dambaş şimdinin terası mı dersiniz balkonu mu bilemem ama bunların korkuluğu da olmazdı. Topraktan olan dambaşlar yağmur kar sonrası kabardığında onu düzeltmek ve şıkıştırmak için bir de alet olurdu. Onun adı da yurgu Oldukça ağır bir taştır.
Ataylar Alabalık Tesisleri
Alabalığınızı ister orada temizletin evinize götürün, ister bu muhteşem doğa eşliğinde afiyetle yiyin.
Aksu Köyü’nde bulunan Ataylar Alabalık Tesisinin içerisinde de çok büyük bir marangoz atölyesi bulunuyor. Teyzem içlene içlene anlattı hikayesini. Saz yaparmış eşi orada. Hala çok canlı bir şekilde duruyor atölye ve tüm aletler.
Burdur’un merkez ilçesine bağlı Aksu Köyünde bulunan Ataylar Alabalık tesisleri. Sahipleri mekanı tam bir cennete çevirmişler. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın diyeceğim ama buraya kimin yolu düşer orası ayrı. Yine de aklınızın bir köşesinde bulunsun o zaman. Buraya yol düşmez düşürülür diyelim.
En çok da bozulmamış doğayı seviyorum ben.
Yazarken bile garipsedim aslında… “Bozulmamış Doğa”
Doğa bozulmaz ki zaten. Dönüşür sadece ve her dönüşüm, kendi özünden yine kendi özüne olur. Doğa diye gördüğün de her daim hoş gelir göze.
Yani mekan kurcaz diye çok da ellememek lazım ortalığı.
Ne de olsa “Basit güzeldir. Sade şıktır.” ;)
Böyle mekanlar, biz dört duvar insanlarının en çok ihtiyaç duyduğu yerler sanki. Toprak var. Ağaç var. Kuş var. Ciğerlerine dolan temiz bir nefes var. Açsan, balık var. :))
Anıların küçük dokunuşlarıyla da emek emek bezenmiş zaten etraf. E hal böyle olunca sohbet de var. O anlatsın sen dinle… :)
Yine keyifli bir paylaşım olmuş. Emeğine sağlık… :)
Evet bozulmamış doğa olayı da dediğin gibi dilimize yerleşmiş ama yerleşmemesi gereken bir durum. Ne zamandır aklımdaydı da bu köye fırsat gelmemişti. Nüfusu 30 olan bi köy işte kimin yolu düşer bilmem ama ben arşivimde bulunsun istedim. Beğenmene sevindim. Teşekkür ederim
Çok güzel bir köy, demezsin 30 haneli, sanki cıvıl cıvıl yaşayan kalabalık bir köy enerjisi verdi. Gözüm alabalık havuzundan fotoğraf aradı biliyor musun? Bir kere yakından görmüştüm, havuzun içinde yeme doğru toplaşmaları hele ışık uygunsa pırıltılı yansımaları çok güzeldi.
Misafir olduğunuz ev gerçekten çok samimi, hemen çöküp bi çay daha alayım diyesi geliyor insanın. Girişteki küçük divanda ne güzel şekerleme yapılır ama. Sen niye beni misafir eden insanların evi diye yazdın? O kadar misafir olmuşsun adıyla yazsana bize, mesafeli söylem alışmamışız Çekergezer’den.
Modelin maşallah ne güzel bir genç kız, ama ben onu tanıyorum mu acaba? Hani Çekergezer de başının yanına üzüm salkımı olan bir fotoğraf paylaşmıştın, hemen gözümün önüne o geldi.
Rukiye teyzemin model olduğu fotoğraf için de hey maşallah diyorum, selam ve iyi dileklerimi de ekleyerek.
Dambaş dediğin türde eklemeler çok amaçlı var sanırım Anadolu:da. Benzer bir dam örneğini Malatya’da köyler arasından geçerken görmüştüm yıllar önce. Tam mevsimiydi ve hepsine kayısı seriliydi. Zaten kayısı çok severim, geçerken izlediğim o görsel şölene mest olmuştum. Fotoğrafik anlamda seni de çok heyecanlandıracak yerler, inşallah bir gün yolun düşer.
Alabalık havuzundan da fotoğraflar çektim ama istediğim gibi olmadı belki onu başka bir albümde değerlendiririm diye koymadım artık. Yoksa benim de aklımdaydı. Girişteki mekan evin babası için yapılmış. Çok severmiş etrafı seyretmeyi son günlerinde oradan baksın gelen geçene diye yapmış çocukları. İyi ki de yapmışlar evet. Aile hemen bana kuzinede kek pişirdi bir de çay yanına çok keyifliydi. Ana kız ve ana oğul oturduk bi güzel yedik de kendileri biraz çekingenlerdi o yüzden pek isim falan veresim gelmedi açıkçası.
Evet o üzüm salkımlarının arasından başını uzatan güzel kızımızı orada da buldum. Urkuş aba buralar oralar benim oleyyo biliyon mu der gibi poz vermi di mi :)
Kaysı fotoğrafları benim de hep aklımda ama hala kısmet olmadı. Zaten pandemi iyice sekteye uğrattı bu fotoday işlerini. Bakalım elbet denk gelir birgün