Hepimizin kullandığı, o bilinen sarı rengiyle çalışma masasının bir köşesinde mutlaka bulunan, bir kenarı yapışkan faydalı not kağıtları. Aslına bakarsanız masada bulunan en değersiz eşya gibi görünür kendileri ama işin aslını öğrenince bir post-it markasına saygım bir tık daha artı diyebilirim. Post-it başarı hikayesi kesinlikle ders çıkarmamız gereken bir hikaye.

3M post-it hikayesi bundan yıllar yıllar öncesine dayanıyor. 3M firmasının kuruluş hikayesi 1900’lü yılların başlarına kadar uzanıyor. O yıllardan meşhur post-it markasına gelene kadar çeşitli işler yapıyor ve büyümeye devam ediyor. Ben o kısımlara girmiyorum şimdi. Ama yaptığım araştırmaların sonucunda size şöyle bir özet çıkarabildim.

Post-it Nasıl İcat Edildi?

3M firmasının 1968 yılında yaptığı bir arge toplantısı sırasında Dr. Spencer Silver çıkıp “bi yapıştırıcı icat ettim ama yapışmıyor” der. (bizde olsa “adama bak la, delü herhal” olurduk) Tamam, net olarak başarısızlık ama orada böyle görülmüyor ve firmanın “Kötü fikirler odası” denen bir klasörüne atılıyor. Aradan yıllar geçiyor firma çalışanı Dr. Art Fry kilise korosunda ilahi söylerken, kitabın sayfalarını işaretlemek için kullandığı kağıdı düşürüyor ve yerini kaybetmesine neden oluyor.

3M Post-it Hikayesi Çekergezer Hakan Aydın Yazıları

Ve Sonuç

İşte o anda kafasında bir ampül yanıyor olmalı ki o kötü fikirle yeni fikir birleşince, dünyada coca cola dan sonra en bilinen ikinci endüstriyel ürün ortaya çıkmış oluyor. Evet şu anda 3M, 70 ülkede faaliyet gösteren, 32 milyar dolar ciroya sahip (2018) 60 bin çeşit ürün üreten bir firma ve bu ürünlerde pazar payı en yüksek olanı hangisi dersiniz. Evet Post-İt

Son Yazılar

Son Yorumlar

  1. çeşnigir, bilhassa saray ve konaklarda, ikram edilmeden evvel yemeklerin, yiyeceklerin tadını lezzetini teşhis eden görevli.

  2. İşini layıkıyla liyakatıyla yapan her meslek grubuna sonsuz saygım olduğunu belirtmekte fayda görüyorum ama her meslek grubunda olabileceği üzere rehberler…

  3. Çok zor tabi rehber olmak. Rehber olamayınca bari fotoğraf çekeyim demiş sanırım.Ne de olsa binlerce sayfa okuyup binlerce şeyi aklında…