Yaklaşık 60 km²’lik yüzölçüme sahip olan Bafa Gölü’nün denizden yüksekliği 2 metre, uzun ekseni 16 km ve en geniş yeri 6 km’dir. En derin yeri 25 metre ve üzerinde Antik Heraklia kentinin kalıntıları bulunan gölde 4 adacık var. Aydın ve Muğla topraklarında yer alan göl Ege Bölgesinin en büyük gölüdür şeklindeki wiki bilgisinden sonra Bafa Gölü izlenimlerime başlayabilirim artık.
Öncelikle Bafa Gölü nerede sorusunun cevabını biraz daha açayım. Muğla Milas’tan Aydın Söke istikametine giderken Bafa köyüne gelindiğinde, birini bulup sormak gerekiyor. Ben gittiğimde yol çalışmaları sebebiyle olsa gerek, girişi oldukça zor bulmuştum. Bafa Gölü’ne nasıl gidilir sorusuna ise, Bafa’dan sonra 8 km daha gidiyoruz ve Kapıkırı köyüne ulaşıyoruz şeklinde yanıt verilebilir.
Mola vermek için ideal bir durak diyebilirim. Öncelikle fotoğrafçılar açısından harika görseller verdiğini belirteyim. Yok benim işim olmaz fotoğrafla, ben yeme içme bilirim diyenler için de biçilmiş kaftan. Buranın kahvaltı mekanları çok meşhurmuş. Gezi yorumlarında, oldukça pahalı şeklinde değerlendirmeler olmasına rağmen makul bir aralıkta olduğunu söyleyebilirim. Bafa Gölü otel fiyatları için aynı şeyi söyleyemem.
Eylül 2016’da gittim Bafa Gölü’ne. Okuduğum yorumlar arasında gölün koktuğu, kurumaya yüz tuttuğu, bakımsız olduğu şeklinde çokça yazılar vardı. Maalesef yazılanların tamamına yakını doğru. Öylesine mistik, huzur veren ve tarihiyle göz dolduran Heraklia kentinin bulunduğu bu bölge hala kurtarılmayı bekliyordu.
Bafa gölü 1994 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiş evet ama olay sadece ilan etmeyle bitmiyor maalesef. Yetkililerin yeterince önem vermemiş olması bir yana ziyaretçilerin de oldukça hor kullanmış olması oldukça üzücü. Bu bilinci edineceğimiz günleri dört gözle bekliyorum. Elin adamı Fas’ın çöllerini bir turizm cennetine çevirmeyi bilirken, biz masmavi suları, yemyeşil doğası ve tarihle iç içe olan bir gölü bile değerlendiremiyoruz.
Muhtar, Menderes’e yapılan setin hatalı olduğu ve bu yüzden tuzluluk oranın arttığını ve o meşhur Bafa Gölü yılan balığı avcılığının da sonunun geldiğinden bahsediyor. Evet o seti yaptık ve tarım alanlarının daha etkin kullanılmasını sağladık, bir sürü zeytinyağı fabrikası yaptık ve daha çok para kazandık, atıklarını göle attık ve koca Bafa Gölü’nün ekolojik dengesini bozmayı başardık. Umarım zararın bi yerinden döneriz
Bafa Gölü gezilecek yerler bakımından oldukça verimli. Herakleia çevresinde Athena Tapınağı, hemen yakınında Agora, tiyatro ve surlar var. Hiç bir koruma ve bakım yok. Civarda bol miktarda pansiyon var. Çok güzel yürüyüş rotaları, dar patikalardan geçerken çevrede yayılan eşekler, cüce inekler var :) Ben görünce buzağı sanmıştım ama gerçekten de böyle bir tür varmış. E tabi her turistik mekanın olmazsa olmazı işlemeci teyzeler. Zorla size dantel satmaya çalışan, alana kadar peşinizden ayrılmayan teyzeler :) Alıvın gari canım noolcek siz de
Çoğumuz Bodrum tatili yapıyoruz. Deniz kum güneşe bir gün ara verip Bodrum’a 40 km uzaklıktaki bu doğa harikası tabiat parkına mutlaka uğramalısınız. Türkiye’nin önemli kuş cennetlerinden biri olarak da geçiyor burası. Sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde göçmen kuşların mola yerlerinden. Ben yüzlerce flamingo gördüm ve çok şaşırmıştım.
Bafa Gölü konaklama seçenekleri arasına çadır seçeneğini de ekleyebilirsiniz. Ben gittiğimde sahilde gençler gitarlarını çıkarmışlar, çadırlarının önünde çalıp eğleniyorlardı. Gerçekten de çok özendim. Çadır kamp için ideal bir mekan diyebilirim. Antik ismi Latmos olan Bafa Gölü’nün elbette antik bir hikayesi de var. Hiç eksik olur mu.
Tanrıça Selene ile çoban Endymion’un hikayesi bu ama onu siz araştırıp okuyun. Ben şimdi bunu yazmiim de, şuraya o dönemde çektiğim antik fotoğrafı koyayım :) Benim asıl merak ettiğim konu, antik çobanların hepsi mi çok yakışıklı olur arkadaş? Nerde bi çoban hikayesi duysam bkz. hatçem hikayesi mutlaka çok yakışıklı ve köyün en güzel kızları da hep O’na aşık olur :)
Sonuç olarak tavsiyem ilkbahar ve sonbahar zamanlarında buralara yolunuz düşer ise mutlaka uğrayın. Kahvaltı edin. Göl kenarında kuşların, teknelerin ve o mistik havayı veren taşların fotoğrafını çekin.
Bafa gölü kenarında yaklaşık 3-4 saat kadar zaman geçirdim. En son fotoğraf çekerken kendimden geçip susadığımı hissedince artık dönme zamanı geldiğini anladım ve yola koyuldum. Tekrar Bafa köyüne gelince ana yolun kenarına arabayı park edip, oradaki kahveye uğradım ve çocukluk zamanlarından kalan yeşil şişeli gazozlardan aldım.
Arabayı tam da yol kenarında bulunan neredeyse yarım metre yükseklikteki bir mazgalın önüne park etmişim. Eğer hala o mazgal orada duruyorsa dikkat edin derim. Zira tam da arabanın önüne denk geldiğinden ben görmedim de ? Üzerinden bir hışımla geçince sol ön davlumbazı orada bırakmışım :)
Son bir bilgi daha vereyim. Bodrum Milas Havalimanına 50 km mesafede.
Keşke gölün kenarları bataklık olmasaymış ve biraz daha göle yaklaşabilme imkanımız olsaymış.. Her göle yaklaşırken adımımı çok dikkatli attım ve ordaki Flamingolara her yaklaşmak isteyişimde onlar benden 10 adım uzaklaştı. Biraz evcil olmaya davet ediyorum onları.. Hiç misafirperver değiller.. halbuki ekmek bile atmıştım onlara..
:) sanırım İstanbul martılarına benzemiyorlar. Bi dahaki sefere gevrek dene. Bence ondan kaynaklı. Ya da en iyi zoom objektifli bi makine kullan sen :D
Yazınızı okuyunca Gölyazı geldi aklıma, instagramda Selim Şahin’in masalsı Gölyazı fotoğraflarından heves ederek geçtiğimiz yıllarda gezdim, blogda da yazdım. Gölyazı güzel ama başta temizlik, dokuya uygun olmayan yapılaşma, karmaşa ile hayal kırıklığına uğradım denebilir. Nilüfer Belediyesi’ne mail yazdım, vizyon dolu şu cevabı verdiler, her hafta çöpler düzenli toplanmaktadır. Sahip olduğumuz bir sürü marka değeri olan yerler belediyelerin eline bırakılmamalı, ya ayrı bir birim ya da özel sektöre havale edilmeli. Ama hep güzel,çağıran fotoğraflar var? Cevap, temiz kadraj. Kadraja güzel olanı sığdırabilmek, kurgusuz… Diyafram, enstantene ayarında, havuz problemi çözer modundayım ama yazıyorum işte.
Köylüler fotoğrafımızı ne çekiyorsun demiyorlar mı? Yoksa 18-55 lens kadar düşündüğüm için mi böyle düşünüyorum?
Bir de arabanız Toyota Avensis’in en iyi modeli, sonraki bu kadar tutmadı. Tahmin ediyorum dizeldir, gaz taktırmak arabayı küstüren bi şey. Allah yolunuzu açık etsin, kazasız belasız. Bu kadar uzun yorum mu olur? Müsaade ederseniz kardeş köy gibi kardeş blog ilan ettim uzun yazıyorum:)
Sevgili Begonvil Sokağı Öncelikle şunu belirtmek isterim ki kardeş blog olarak seçmeniz beni çok mutlu etti :) instagramdan da beni biraz olsun tanımışsınızdır, uzun yorumları ne kadar çok sevdiğimi ve fotoğraflara yaptığım yorumların da çok güzel, alkış, şahane vb. yorumlar olmadığını fark etmişsinizdir diye düşünüyorum. Kısacası yorum gibi yorumunuz için teşekkür ediyorum.
Gölyazı fotoğrafları beni de çok etkiler her gördüğümde ama olayın tamamen bir çekim tekniği olduğunu bilecek kadar bu işlerin içinde oldum sanırım. Öyle de olsa, böyle de olsa harika bir yer olduğunu kabul etmek lazım. Ben henüz gitmedim ama listemde olan bir cennet köşe.
Bilinçli olmak elbette çok güzel, bi yere kadar dikkat çekebiliyoruz mail vs. yollarla ama ben bir blog yazısıyla daha etkili olabileceğini düşünenlerdenim ki siz de bunu gayet güzel yapıyorsunuz yazılarınızda. Her mecrada da sıklıkla değiniyorum ya tam da arap yağı bol bulunca diye devam eden özlü söze gönderme yaparak, ülkemizde bu kadar cennet köşe olunca yetkililer de bir vurdumduymazlık içinde oluyorlar diye tahmin ediyorum.
Temiz kadraj olayına her fotoğrafımda dikkat etmeye çalışırım aslında. Görmek istediğimi bilirim ama gördüğümü çeker sonrasında bir değişiklik yapmamaya özen gösteririm. Olaya bakış açım tam da bu yönde. Sosyal ortamlarda paylaştığımda ise görmek istediğim şeklinin ne olduğunu açıklar ve genel olarak insanlarda böyle bir algı yaratmaya çalışırım.
Evet fotoğrafını çektiğim insanlar mutlaka o soruyu soruyorlar ama ben çektiğimde değil. Genellikle kendileriyle sohbeti koyulaştırıp ve sonrasında sen bizim de fotoğrafımızı çeksene kıvamına geldiğinde kendiliğinden bu soru geliyor ve akabinde dur bakiim ne çektin diye devamı. İşte o zaman çok mutlu oluyorum ben de :)
Evet arabamdan çok memnunum ve bunu çok kişiden de duyuyorum aslında. Daha yeni modelleri alanlar aynı tepkiyi veriyor :) ama sizden duymak şaşırttı beni açıkçası. Eksik olmayın efenim. Sanırım biraz daha dağa taşa vurulası bir araba alma zamanım gelmiş bu arada. Aklımda var bi şeyler ama bakalım :)
Güzel günler dilerim.
süper :)
böyle yazıları severek okuyorum :)
ben de beklerim bloguma :))
kafadergi.blogspot.com
Teşekkür ederim başarılar dilerim size de
Hafta sonu sinemada filmi izlerken ben biliyorum buraları dedim, Bafa Gölü bu, Çekergezer yazmıştı. Hemen mekana aşina oldum, hoşuma gitti. Kadrajlardan birinde tek gözlü canavar denilen kale de var. Benim yazılarımdan biriyle küçük de olsa farkındalık oluştu mu çok hoşuma gidiyor. Yine geldim, fotoğraflara bakıp yazıyı okudum. Ben okur olarak mutlu oldum yazar da mutlu olsun dedim. Bakalım sırada hangi mekanı keşfedecekler?
:) Sanırım ilk yazdıklarımdandı bu Bafa Gölü ve evet mutlu oldum. Artık kış da geliyor belki yeniden bir düzene oturtup yazmaya başlarım. Çok ara verdim farkındayım ama öncelikler hep değişiyor bu aralar. Çok teşekkür ederim.