Eymir Gölü Gezi Yazısı
Eymir Gölü Hakkında wikisel bilgiler.
1930’lu yıllarda çevresi tamamen kıraç olduğu Nahid Sırrı Örik’in seyahat notlarında yer alan, 1956’da özel bir kanunla ODTÜ’ye tahsis edilen 45 kilometrekarelik alanın içinde kalan bu göl, 60’lı yıllarda dönemin eli öpülesi rektörü Kemal Kurdaş’ın özel gayretiyle ağaçlandırılmış ve Ankara’ya bir nefes alma durağı olarak kazandırılmış. Her gittiğimde saygı ve rahmetle anıyorum kendisini. Eymir Gölü için sonsuz teşekkürler.
Eymir Gölü her kış donar.
Onca gitmiş olmama rağmen, ne yazık ki Eymir Gölü hakkında bir yazı yazmaya karar verdiğimde öğrendiğim çeşmedir 1963 yılında yapılmış Barış Çesmesi. Öylesine bakımsız ve ağaçlar arasında gizlenmiş ki bu güne kadar görmemiş olmam şaşırtmadı beni. Bu fotoğrafını da varlığından haberdar olduktan sonra özel olarak gittim ve çektim.
Eymir Gölü kış manzarası
(O kadar gizlenmiş ki yine bulamadım dermişim :) Yok yok elbette şaka. Gitmek için yeniden kar yağmasını bekliyorum. O yüzden yeni fotoğraf gelene kadar yerine bu fotoğrafımı koydum şimdilik)
Burada bi yerlerde kesin o çeşme
Neden Seviyorum?
Eymir Gölü’nün en sevdiğim yanı mangal dumanlarının olmaması. Bir de, zaten yeşil olan ağaçların alttan yeşil spot ışıklarıyla aydınlatılmamış nadir alanlardan biri olması. Acaba bu uygulamadan yalnızca ben mi rahatsız oluyorum bilmiyorum ama Ankara’da o kadar sık görüyorum ki nefret etme derecesine gelmiş durumdayım.
Eymir Gölü tamamen donunca da göçmüyor bu kuşlar :/
Eymir gölü giriş ücreti alınmıyor. Arabayla giriş yapabilmek için ODTÜ üye kartınızın olması gerekiyor. Yoksa da sorun değil. Eymir gölüne gidiş amacı yürüyüş, temiz hava, doğal ortam olduğuna göre arabayla girmeye gerek yok bence. Halka açılsın mı açılmasın mı tartışmalarının yıllarca yapıldığını Ankaralılar yakinen bilir.
Mercedes olunca sanki serbest :/
Ben araba girişi tamamen yasaklansın diyenlerdenim. Bir sürü mekan var arabayla dibine kadar gidilip mangal yapılabilecek, çekirdek çitlenecek. Bırakalım da burası arabalardan yürünemeyecek duruma gelmesin.
Eymir Gölü buz tutar ama yine de üzerinde yürümeyin
Sağlıklı Yaşam
Eymir Gölü çevresi 12 kilometre. Hızlı bir tempoyla 2 saatte lay lay lom modda 3 saatte tüm gölün etrafını yürüyebilirsiniz. İnsanların işe gitmeden önce buraya gelerek bir saat yürüyüşlerini yapmalarına ve sonrasında duşlarını alıp işlerine gitmelerine her daim hayran kalmışımdır.
Eymir deyince aklıma bu karem geliyor
Belki yürüyerek değil ama ilerde bisikletle bir tur atıp daha sonra işe gitme olayını gerçekleştirebilirim. Bu daha mantıklı gibi geldi bana. Bisiklet ile yaklaşık 20-30 dakikalık bir zaman alıyor çevre turu. Tabi bu verdiğim süreler normal insanlar içindi. Ben fotoğraf çekerek çevresini beş saatte falan gezebiliyorum.
Bu manzara eşliğinde bisiklet bir keyif
Göl girişinde bisiklet kiralayabiliyoruz. Saati 20 liraya farklı farklı türlerde bisiklet kiralama imkanımız var (yıl 2017) Farklı türlerde derken, iki kişilik, çocuğunuzu öndeki sepetine oturtmaya elverişli, üç ya da dört tekerlekli bisikletler mevcut. Tavsiyem, benim de 30 liraya aldığım bisiklet taşıma bagaj aparatlarından bir tane edinip, kendi bisikletinizle gelmenizdir. İşte o zaman en zevklisi olur diyebilirim. Tercih size kalmış
Bu köpecik çok hüzünlü
Gölde doğal yaşam adına zengin kuş çeşitliliği göze çarpıyor. E tabi Ankara için konuşuyoruz zengin derken. Belki bir Sultan Sazlığı değildir elbette ama yine de sayın başganın burası Mogan Gölü’yle bağlantılı kardeşim. O yüzden de benim olmalı diye 25 yıl boyunca imara açma çabalarına rağmen (ki artık o devir de sona erdi) gölün doğal yaşamı şimdilik seyrine devam etmekte.
Eymir Gölü Bağ evinden göl manzarası
İlk gittiğimde Sakarmekelerin çıkardığı bisiklet kornasını andıran sesleri çok garibime gitmişti ama zamanla alıştım. Eminim ilk görenler bu sesi duyduğunda epeyce bi etrafına bakınmıştır.
Tabi gelin damatsız göl olur mu?
Eymir Gölüne nasıl gidilir konusunda ise söyleyebileceğim şey şudur ki, özel arabanızla gidin. Toplu taşıma ile gitmeye kalkarsanız durum biraz eziyetli hal alabilir. Keyif alayım derken toplu taşımanın verdiği stres gününüzü rezil edebilir. Ankara şehir merkezine 17 kilometre olan göle direk bisikletle de gidebilirsiniz elbette ama biraz deneyimli kullanıcı olmak gerekiyor. Zira şehir merkezi ve akıcı bir trafikle baş etmek biraz zorlayabilir.
Aşureyi kapan yaprak ardına saklanıyo
Eymir Gölü Nerede?
Ankara ili sınırlarında Gölbaşı ilçesinde bulunan Eymir Gölü’ne en kolay gidiş Konya yolu üzerindendir. Elbette bulunduğunuz semte göre değişiklik göstermesine rağmen bilmeyen biriyseniz Ankara-Konya yolunu takip ederek teknolojiden yardım almanızı tavsiye ediyorum. İki girişi bulunan gölün bir de TRT binası tarafından girişi bulunuyor. Özellikle hafta sonu gidilecekse daha sakin olan Gölbaşı girişi tercih edilmeli. Diğer taraftan çıkmak için yarım saat trafik beklediğimi bilirim.
Sonbaharda bu kareyi yapmayanı döverler :)
Eymir Gölü’nde Ne yapılır?
Mangal yakmamak kaydıyla piknik yapabilirsiniz. Piknik demek mangal demek değildir. Standart bir sofra örtüsü, belki portatif bir sandalye ve yanınızda getirdiğinizi sıcak soğuk içeceğiniz güzel bir gün geçirmek için yeterli olacaktır. Bisiklet turu yapabilirsiniz. Yürüyüş yapabilirsiniz.
Bisiklet gerçekten çok zevkli olur
Ata binebilirsiniz. Ağaçlar arasına hamak kurup şekerleyebilirsiniz. Uzaktan kumandalı teknenizi gölde gezdirebilirsiniz. Göl kenarındaki tesislerde ayak üstü balık ekmek, uzun uzadıya yemek, sabah gidip serpme kahvaltı, keyifli kahve sohbetleri yapabilirsiniz
Eymir Gölü Ankara Türkiye
Oltanızı yanınıza alıp balık tutabilirsiniz. Yanınızda evden getirdiğiniz bayat ekmekleri göldeki kuşlara verebilirsiniz. Ben aşure getirmiştim bir keresinde yanımda :) Sanırım en sevdikleri yiyecek o oldu. Bütün canlılar çıldırdı. Bir kilo aşureyi afiyetle yediler. Elbette en önemlisi harika fotoğraflar çekebilirsiniz.
Bizim kuşlar simite falan kanmazlar ööle :)
Eymir Gölü her mevsim bir başka güzeldir. Kışın göl buz tutar ve göçmeyi beceremeyen kuşları ile görülmeye değer manzaralar çıkar ortaya. İlkbaharda doğanın uyanışı bir başka güzeldir. Sonbahar zaten favori mevsimim burası için. Sarı sarı dökülen yapraklar bir yorgan gibi sarar çevresini. Ankara’nın kavurucu yaz sıcaklarında ise nefes almak için bulunmaz fırsat olur Eymir Gölü. Velhasıl kelam demem o ki ne zaman giderseniz gidin pişman olmazsınız.
Sonbahar da ayrı bi güzeldir
Mekanlar
Kayıkhane, bağ evi, Çobanoğlu restoran, orfoz restoranı, yelkenci büfe, mercan büfe,
Son bir tavsiye. Hafta sonlarında gitmeyin :) Daha da bi şey demiyorum. Ayrıca bu yazdıklarımı bir Ankaralı gözüyle okuyalım lütfen. Zira bir İzmir, bir İstanbul ya da bir başka deniz kenarı sakini olarak bakmayalım olaya :) Keçinin olmadığı yerde deyip yazımı sonlandırıyorum
Eymir Gölü Ankara Türkiye
Eymir Gölü Ankara Türkiye
Gezi yazıları ve fotoğraflar için siteme abone olabilirsiniz. Eymir Gölü gezi yazısı için görüş ve taleplerinizi aşağıdaki yorum bölümüne yazarak bana ulaşabilirsiniz.
Son gezi yazılarım
Meteora Manastırları’na Unutulmaz Bir Gezi
“Arabayla Meteora Manastırları Gezisi: Ankara’dan Yunanistan’ın Muhteşem Manzaralarına Seyahat Rehberi”
Yunanistan’da Tatil İçin Nereye Gidilir?
Yunanistan’da Tatil İçin Nereye Gidilir? Yunanistan tatiliniz için en iyi rota hangisidir? Santorini Adası Midilli Adası Atina
Kıbrıs Köyü Kanyonu
Ankara Mamak ilçesinde bulunan Kıbrısköy Kanyonu. Ankara’ya 25 km mesafede gizli bir cennet
Eymir gölü elden gitmeden başgan gitti neyseki :) Yoksa ben korkmaya başlamıştım. Yalnız en son gittiğimde ring olarak çalışan otobüslere yol vereceğiz diye yürümekte zorlanmıştık. Piknik sadece mangalla olmaz konusuna aşırı katılıyorum. Defalarca piknik yaptık orda evden hazırlayıp götürdüklerimizle. Ayrıca balık ekmek yemek de çok keyifli. Güvenlik uyarısı da yapmışsın ama göl donduğunda üzerinde yürümüşlüğüm var valla. Hatta kalabalık bir grup olarak ve yanımızda çocuklar varken. Tehlikenin farkında mıyız tartışılır.
Çeşmeye bakıp duruyorum fotoda bulayım diye ama açıklamayı okusaymışım önce iyiymiş :p
Aşure yiyen kuşu instagram paylaşımlarından hatırlıyorum. Ziyafet olmuş gerçekten kuşlara.
Bir Ankara sakini olarak Eymir bizim için kıymetli valla.
Bir de yeşil ışık konusunda yalnız değilsin. Pazarda domates tezgahına kırmızı şemsiye takanı anlıyorum diyelim sevmiyorum tabi onu da ama domatesin satışını artırır belki diyelim de bu ne işe yarıyor çözemedim.
Çeşme fotosu gelince buraya yorum yazanlara tek tek duyuru yapacaksın demek, o da çok mantıklı, teşekkürler şimdiden :))
Doğanın zaferi diyelim biz ona :) Her zaman bu şekilde sonuçlanmıyor ama bu sefer galip gelmeyi başardı.
Sanırım ring olayı kalkmış çünkü ben son zamanlarda hiç rastlamadım ama hafta sonlarında araba popülasyonu da yürümeye engel olmaya yetiyor tabi
Şimdi mangal olayı da ayrı bi güzel hakkını teslim edeyim öncelikle ama burada olmamasını seviyorum. Yapılacak bir sürü yer var nasılsa burada da yapılmasın yani noolcek.
Di mi ama yaa :)) domates hadi neyse yani. Tek olmadığıma sevindim valla.
Artık boynumun borcudur. Kar yağsın gitcem o çeşmeyi bulup yazıyı güncellicem yapcak bi şey efenim.
Teşekkür ederim yorumlamanız için. Güzel günler dilerim
Ankara’nın merak ettiğim iki gölü Eymir bir de Mogan. Bu yazıyı merakla okudum, gölde gezmek için deniz bisikletleri yok muydu? Onlar çok zevkli, belki de yok karıştırmış olabilirim. Ankara’da yaşasam sık sık giderdim tahmin ediyorum, deniz kıyısında saatlerce oturabilirim göller yeşil ve sakin havasıyla farklı güzel. Bir de yüzülen göller var ki Eğirdir Gölü’nde yüzdüm bildiğiniz turkuaz deniz.
Ankara’da Belediyesi çok övdükleri vadi düzenlemesi gibi hizmet getirecekse burası böyle kalsın, fotoğraflardaki gibi. Hafta içi ya da hafta sonu herkes uyurken termosu kapıp insanlar gelirken eve dönmek lazım. Tepelerin ardından sizde de gökdelenler çıkmış gidecek köyü olanlar şanslı:)
Ankara’nın meşhur ve uğrak gezenti mekanlarındandır efenim. Doğru hatırlıyorsunuz. Deniz bisikletini ben de görmüştüm ama hiç kullanmadım o bakımdan aklıma gelmemiş yazıda bahsetmek. Deniz kıyısı elbette tartışılmaz efenim. Belki beni Ankara’ya bağlayan şartlar sona erince ben de bir deniz kıyısı memlekete yerleşirim :)
Maalesef o gökdelenler yakışmıyor ama bi yandan da gerçekçi olmak lazım sonuçta. Bi şekilde denge sağlandığı sürece sorun yok. Köyü olan şanslılardan hatta köyünde bir evi olan daha şanslılardan biri olarak güzel günler dilerim
Hakan bey,
Sizi kutluyorum; hem güzel akıcı, şiirsel yazın üslubunuz, hem de çektiğiniz muhteşem doğa fotoğrafları sebebiyle. Ben çok tesadüfi olarak sayfanıza eriştim. ODTÜ’ de Yaratıcı Yazarlık dersleri alıyorum. Vişnelik tesislerinde EYMİR GÖLÜ – Anı, Öykü, Deneme Çağrısı hakkında bir ilan görmüştüm.
”İstediğiniz bir konuda yazın bu hafta” diyerek hocamız konu seçimini bize bırakmıştı. Ben de Eymiri çok sevdiğim için ve duyuru afişi de beni görsel ve zihinsel uyardığı için Eymir hakkında bir şeyler yazmak istedim ve internette biraz gezinmeye başlamıştım ki, sayfanıza ulaştım. Yazdıklarınızı ve yazın dilinizi çok sevdim. Kaleminize sağlık, yüreğinize sağlık ve tabiki ayaklarınıza da sağlık olsun, olsun ki; sağlıkla dolaşarak daha nice güzel coğrafyaları bize aktarma fırsatınız olsun, bizlerde severek ve keyifle okuyalım.
Bundan sonra yazılarınınız merakla ve keyifle takip ediyor olacağım.
Size kolaylıklar ve başarılar diliyorum.
Efenim çok teşekkür ediyorum. Mutlu ettiniz güzel yorumunuzla. ODTÜ bu konularda çok aktif. Her daim bir eğitim söz konusu bazılarına ben de katılıyorum. En son bir fotoğraf söyleşisi vardı ünlü fotoğrafçıların katıldığı onun için gelmiştim. Eminim siz de çok yaratıcı bir yazar olma yönünde büyük yol kat etmişsinizdir. Size de kolaylıklar ve en kısa sürede yazılarınızı okumak temennisiyle güzel günler dilerim