Filippi Antik Kenti, Kavala Yunanistan

Yunanistan gezilecek yerler dendiğinde Kavala bölgesinde bulunan Philippi Ancient City ya da Türkçe adıyla Filippi Antik Kenti mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelir. Özellikle tarih, arkeoloji meraklısı biriyseniz burası tam size göre. Öncesinde bulmakta biraz zorlandım çünkü Navigasyonun getirdiği yerde kocaman bir ekin tarlası vardı ve antik kent namına bir şey yoktu. Tabii hemen vazgeçmek olur mu? Elbette olmaz. O kent bulunacak. Ben uğraştım siz uğraşmayın diye işte navigasyon linki tıklayınız. Tam da antik kente yakışır bir hava

Yok hani internette fotoğraflarını görmesem diyeceğim ki kıyıda köşede kalmış bir yerdi ve ondan bulamıyorum ama öyle değil. Etrafında tavaf ederken İngilizce bir tabelaya rastlayıp takip etmeye başladım ve kısa süre içinde kente ulaştım. Gördüğüm manzara beni hayran bırakmıştı. Kocaman bir kent, devasa sütunlar, tiyatrosu, agorası, çarşısı pazarıyla muhteşem bir antik kent. Buralara kadar gelmişken hemen 3 km. mesafedeki Lydia Kilisesi de görülmesi gereken bir nokta bence. Kavala’ya uzaklığı ise 15 km.Giriş 2’den ben 10’dan girmişim (Katalogdan)

Kavala gezilecek yerler denince ilk tavsiye edeceğim yer mutlaka Filippi Antik Kenti olurdu. Tamamıyla gezmek uzunca bir süre alıyor. Şehir oldukça büyük hatta bana Pompei Antik Kentine rakip olabilecek büyüklükte geldi desem abartmış mı olurum bilemedim. 2016 yılında UNESCO tarafından dünya mirasları listesine alınmış bir kent. Kazı çalışmaları hala devam ediyor. Kentin kazı çalışmaları yapılan bölümünden girdim belki o yüzdendir bilemiyorum ama giriş için herhangi bir ücret ödemedim. Kent içerisinde kazı çalışmalarından çıkarılan parçaların sergilendiği bir müze var. Giriş ücreti 3 euro.

Antik dedeler de uzunmuş baya sanki

Vikipedik Bilgiler

Filippi Antik Kenti kazı çalışmaları 1914 yılında başlamış ve 1. Dünya Savaşının çıkmasıyla sekteye uğramış. Yüz yılı aşkın bir süredir kazı çalışmaları aralıklı olarak devam ediyormuş. Kent öylesine büyük ki daha da devam edeceğe benziyor. Kentin tarihi MÖ 350’li yıllara kadar gidiyor. Neredeyse 2500 yıllık bir geçmişe sahip olan kent II. Philip tarafından ele geçirilince adı Philippoi olarak değiştirilmiş. 14. yüzyılda ise Osmanlı tarafından fethi yapılmış. Şehir üç döneme birden ev sahipliği yapmış. Roma Dönemi, Erken Hristiyanlık Dönemi ve Bizans Dönemi.Neden eskiden dağ yamaçlarına kurulurmuş kentler?

Eskiden şehirler dağların zirvesine en yakın yerden başlayıp, eteklerinin bittiği yerde sonlanırmış. Bunun iki sebebi var. ilki, yüksekte olmanın avantajını kullanarak kadraja daha fazla manzara sığdırabilmek dermişim. Yok yok elbette ilki güvenlik açısından. Yani o dönemde fotoğraf makinası icat edilmiş olsaydı kesin bu sebeple olurdu ama değil :) Gerçi paralellik var sonuçta. Her ikisi de daha fazla alan görebilmek ve düşman karşısında avantajlı duruma geçmek. İkinci sebep ise düz alanları boş bırakıyorlar ki tarım alanı olarak kullanabilsinler. Bakar mısınız mantığa? Bir de şimdiki durumla karşılaştıralım. Mesaj içeriğimizi de verdik şimdi devam.

Neden önemli bir şehir? Tabii ki zamanın petrol savaşları diyebiliriz :) E o devirde henüz petrol keşfi yapılmadığından bölgede bulunan altın madenleri revaçtaymış. O sebeple de herkes şehir üzerinde hakimiyet kurmaya çalışıyormuş. Şehirdeki arkeolojik kalıntılar arasında duvarlar, Yunan Tiyatrosu, Roma Forumu, bir kahramana adanmış küçük bir tapınak ilk göze çarpanlar arasında. En son edinilen tarihi bilgi ise şehrin bilinmeyen bir tarihte terk edildiği şeklinde. Fransız gezgin Pierre Belon, 1540’larda bölgeyi ziyaret ettiğinde, Türkler tarafından taş ocağı olarak kullanılan kalıntılardan başka hiçbir şey kalmadığını yazmış.Bu da antik badem çiçeği

Tarih Öğreniyoruz

Kentin, M.Ö. 44 yılında Julius Caesar’ın suikastını izleyen iç savaş sırasında adı geçiyor. Sezar’ın varisleri Mark Antony ve Octavianus, kentin batısındaki ovada bulunan Philippi Savaşı’nda suikastçılar Brutus ve Longinus ile savaşmışlar. Yeni Ahit, ikinci misyonerlik yolculuğunda, elçi Pavlus tarafından şehre yapılan bir ziyaretten bahsediyor. ilk Hristiyanlar, Pavlus’un kendi topluluklarını kurduğunu ve ilk kez Philippi’deki Avrupa topraklarında vaaz verdiğini söylüyormuş. Bilemiyoruz. Yeni Ahit’in yalancısıyım.Sen de mi Brütüs :)

4. yüzyıl ortası ile 6. yüzyılın sonları arasında Philippi’de yedi farklı kilise inşa edilmiş; bunlardan bazıları İstanbul’daki Ayasofya’nın mimari dekorasyonu ile büyük benzerlikler içeriyormuş. Bu benzerliklerden olsa gerek ya da artık Ayasofya’nın kendi ellerinde olmamasından da kaynaklı olabilir, Hristiyanlık tarihinde bu kiliseler ayrıcalıklı bir yere sahipmiş. Kent öylesine stratejik bir konuma sahipmiş ki Bizanslıların defalarca ele geçirme girişimi olduğu çıkarılan anıtsal yazıtlarda geçiyormuş. O nedir arkadaş. o kadar deneme mi olur, olmuyorsa vardır bi hayır deyip vazgeçmek lazım sanki.Dokunduğunuz her taş 2500 yıl öncesine ait

Gezi yazıları ve fotoğraflar için siteme abone olabilirsiniz. Yunanistan Gezi Rehberi Filippi Antik Kenti Kavala gezi yazısı için görüş ve taleplerinizi aşağıdaki yorum bölümüne yazarak bana ulaşabilirsiniz.

Yunanistan gezi yazılarım