Yeşilyayla Korkuteli Gezi Rehberi

Yeşilyayla, Antalya istikametinde giderken Burdur Bucak ilçesini geçince sağdan yol ayrımıyla 30 kilometre kadar gidildiğinde ulaşılabilecek el değmemiş, ismiyle müsemma, Antalya’ya 65 km uzaklıkta havası, suyu ve doğal güzellikleriyle zengin bir Korkuteli kasabadır.Gizli bahçe tam da böyle bir şey sanırım

Yeşilyayla’da yaşayan bir akrabamı ziyarete gittiğimde ilk kez görmüştüm burayı. Ne zamandır gel diyen amcamın davetine fırsat bulup gittiğimde, daha önce bu daveti kabul etmediğim için de çok pişman oldum açıkçası. Kendisi burada bir cennet yaratmış. Gezdirdi evini, bahçesini, yetiştirdiği meyve sebzeyi tam da benim hayallerim gibiydi :) ama daha vakti vardı demek.İsmail Baba’nın Yeri

Buraya yerleşmenin vermiş olduğu mutluluk yüzüne bakınca hemen anlaşılıyordu. Toprakla uğraşmak gibisi var mı sonuçta. Normalde Antalya’da yaşayan amcam, şehri bırakıp Yeşilyayla’ya bir ev yaptırmış ve artık burada yaşıyor. Sohbetin ilerleyen safhalarında bir ara kendisine ya sen burayı hizmet sektörüne açsana deyince, bunu ilk söyleyenin ben olmadığımı söyledi ve aklına da yatmış gibi göründü.İsmail Baba’nın Mutluluğu

Hemen durumdan vazife çıkarıp amca seni meşhur edelim, evini tanıtalım, sende gelenlere kahvaltı verirsin konu başlığında ufak çaplı bir sohbetimiz de olmuştu. Sonuçta büyük şehirlerde sıkça gördüğümüz kahvaltı mekanlarında eksik bir yanı yoktu. Tabi dijital göçmen diye adlandırılan insanların -ki ben de bu nesle dahilim- böyle bir girişimden sonra nelerle karşı karşıya geleceğini anlamasını beklemek zor.Özene bezene yetiştirdiklerinden bir botanik bahçesi oluşmuş

Gel zaman git zaman arşiv fotoğrafları kurcalarken aklıma geldi. Ben de bir kaç tanıtım girişiminde bulundum. İsmail Baba’nın Yeri diye de bir isim verdim mekana :) Tabi sonrasında kişisel bilgileri ve telefonu kaldırdım. Şimdilik böyle dursun. İlerde ben de köyüme yerleşirsem belki beraber işletiriz :)Yetenek var orası kesin :)

İnternette yerinizi alma işi aslında çok basit. Sadece yol yordamı bilmek gerekiyor.  Bu girişimler bambaşka bir yazı konusu o bakımdan neler yaptığımı ayrıntılı anlatıp burada konuyu dağıtmayayım ama kısaca çektiğim fotoğrafları internete koydum diyelim.Model de yaparım

Bir süre sonra amcamdan bir telefon geliyor. Yeğenim yaa ben gelen gidenle başa çıkamaz oldum ? sen ne ettiysen onları geri al. Zor oldu ama eski haline döndürmeyi başardım. İnternetin gücü diyoruz işte buna efenim. Yolu düşüp gidecek olan olursa mutlaka İsmail Baba’ya uğrayıp selamımı söylesin :)Çalışkan insanlar

Kasabanın eski ismi Andiya’ymış. Eskilerden kulağıma çalınan bir kelimeydi bu. Demek boşa kurmuyorlarmış ileri gelenler Andiya’ya gittim, geldim diye başlayan cümleleri. Kasaba Bizanslılar zamanında da yerleşim yeri olarak kullanılmış ve o zamanlarda 15-20 bin nüfuslu ANDEDA şehriymiş. Zamanla ANDİYA olarak söylenmeye başlamış.Bizans dönemi kalıntılarını araştırma ekibi :)

Gittiğimiz bir çeşme başında tarihi kalıntıları gördüm. Demek bu kalıntılar Bizanslılara ait kalıntılarmış. Söylediğine göre yakın çevrede bunlar gibi daha fazlası da varmış. Hatta internette, Jandarmanın Yeşilyayla’da bir şüphelinin evine yaptığı baskında gümüş ve bronz sikkeler, içki kapları, aksesuarlar gibi 112 adet tarihi parça ele geçirdiği ve bunların Antalya müzesine teslim ettiğine dair haber bile okudum.Belki de bir antik kent yatıyor burada

Zaten 1900’lü yılların başlarına kadar Rum asıllı halk burada yaşamış, değirmencilik, saraçlık ve ticaret ile uğraşmışlar. Gavur işi diye yapılmak istenmeyen bu işleri de Rum halkı yapmış. Kurtuluş Savaşı zamanında da bu kişiler buraları terk edip gitmişler. Yaşlarını almış olanların bu kişileri hatırladıklarından bile bahsediliyor.Derin Bakışlar

Cumhuriyet kurulduktan sonra köyün adı YAVUZ köyü olarak değişmiş, hemen yakınında bulunan Belen köyü ile yayla paylaşımı konularında, 1974 yılında belediye örgütü kurulana kadar tartışmalar sürmüş. En sonunda Yeşilyaya olarak kayda alınmış. Yavuz ve Belen de mahalle olmuş.İnnice Suyu ama suyu kalmamış maalesef

Amcamın rehberliğinde Yeşilyayla’yı dolaşmaya başladık. DSİ’nin bir hizmeti olarak kasabaya yapılan baraj göletine gittik. Çok güzel manzaralar vardı. Yeşilyayla’yı kuş bakışı görme fırsatım oldum. Neden Yeşilyayla dendiğini daha iyi anladım.Yeşilyayla Baraj Göleti

Bölgede su olunca, insanlar da çalışkan olunca bahçecilik temel geçim kaynakları oluyor. Bu civarın kirazları ve domatesleri meşhurdur. Neredeyse her meyve yetiştirilebilmektedir. İnsanların gün geçtikçe daha da bilinçlenmesi ve bu bilincin tarıma yansımasının etkisiyle yetiştirilen ürün yelpazesinde genişlediğini gözlerimle görebildim.Bahçede yetişen üzümlerin tadı da muhteşemdi

Gezi yazıları ve fotoğraflar için siteme abone olabilirsiniz. Yeşilyayla gezi yazısı için görüş ve taleplerinizi aşağıdaki yorum bölümüne yazarak bana ulaşabilirsiniz.

Son gezi yazılarım