Marmaris Selimiye Gezi Rehberi ve Selimiye Fotoğrafları
Selimiye fotoğrafları burada
Köy dediğin Bağsaray’dır arkadaş. Selimiye köy falan değil. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine kafa dinlemek için ideal bir yer dediği Marmaris Selimiye köyü’ne gittim. Belki onun gittiği zamanlarda sessiz sakin bir köy olabilirmiş ama benim gittiğimde (2018 kurban bayramı öncesi) çok da kafa dinlemelik bir yer değildi. Ben gittiğimde 9 günlük bayram tatiline daha bir hafta vardı ama yine de çok kalabalıktı. Bayram tatili başladığında ise iğne atsan yere düşmeyecek hale gelmişti.Taksi kırmızı olaydı eyiydi :)
Selimiye Yemek Mekanları
Marmaris gezi rehberi yazımda yemek mekanlarına da değinmek istiyorum. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Selimiye köyü çok pahalı bir köy. Zaten artık köylükten çıkmış. Esnaf tamamen turizme bel bağlamış. Tamam turizm geliri diye bi şey var elbette ama böylesi biraz abartı olmuş bence. 11 ayın acısını bir ayda çıkarmaya çalışıyorlar gibi bir durum hissettim kendi adıma. Bir küçük suyun fiyatı 5 lira. Bence bu düşüncedeki esnaflar turizm olayını biraz yanlış anlamışlar gibi.Selimiye gece pozlaması ayrı bir güzel sanki
Her yoruma kanmayalım
Şimdi bir Marmaris gezi rehberi hazırlamaya kalktıysan insanların ne diye arama yaptıklarını bilmek zorundasın. Selimiye gezilecek yerler, Selimiye yemek yerleri, Selimiye yeme içme fiyatları ve buna benzer cümleler kurarsınız. Bu cümlelerin karşılığında size internet bazı yorumlar, sayfalar, tavsiyeler sunar. Evet bunların çoğu değerli fakat inanın bir kısmı da tamamen abartılı yorumlar. Bedava bir akşam yemeği karşılığında almadıkları tatları aldım diyen, sevmedikleri hizmeti göklere çıkaran çakma gezgin, blogger ve gurmelerin söylediklerine kanmayın. Tavsiyem mutlaka kendiniz deneyimleyin.Ayarlasam bu kadar güzel denk getiremezdim herhalde o tekneleri
Kendiniz deneyimleyin
Aslında direk adres verip hedef göstermek istemiyorum ama sonuçta yaşanmamış ya da uydurduğum bir durum olmadığı için bu örneği vermek istiyorum. Selimiye yemek yerleri, Selimiye balık restoranları gibi terimlerle internette arama yaptığınızda karşınıza Sardunya adında bir restoran çıkıyor. Onlarca yorum, tavsiye fotoğraf alabildiğine. Artık nasıl oldu bu yorumlar, neye göre yazıldı bilemiyorum günahları varsa boyunlarına ama :) restoranın kapısına gidip de akşam yemeği için yeriniz var mı diye sorduğumda, kapıda duran kadının cevabı “önümüzdeki 10 gün doluyuz maalesef” oldu.Buradan manzara güzel
Ya arkadaş bu nasıl bir cevap. Bu nasıl bir doymuşluk. Bu nasıl bir tokluk anlam veremedim. Evet yer olmayabilir, dolu olabilirsiniz ama cevap bunun yerine yardımcı olmaya çalışayım, numaranızı bırakın müsaitlik olursa haber vereyim şeklinde olabilirdi. Bu yüzden ben tavsiye etmiyorum. Ha yemekleri harika olabilir, hizmet on numara olabilir, bunlar hakkında en ufak bir fikrim yok ama bu davranış şekli tavsiye etmemem için yeterli bir sebep oldu. Tercih sizlerindir.Biraz da detay alalım
Kime göre pahalı?
Sahil boyu yürümeye devam ediyorsunuz ve tüm kıyı restoranlarla dolu. Fiyatlar aşağı yukarı tüm restoranlarda aynı. Bir tatil yöresine nazaran pahalı olduğunu söyleyebilirim. Alkollü bir içeceğin olduğu balık ve bir kaç mezeden oluşan menüye kişi başı 150 lira civarında bir ücret ödeyeceğinizi bilmenizi isterim. Bence pahalı. Tabi kime göre pahalı orası tartışılır. Dört kişilik bir turist aile geliyor, yiyor, içiyor, eğleniyor, keyfini çıkarıyor hesap istiyorlar gelen hesap 60 euro. Sonra da siz Türkler çok misafirperver, şiş kebap çok güzeeeeel Çok güzel tabi. 3-5 bin euro maaşım olsa ben de çok güzeeeeel derim :) (Neyse bu konulara fazla girmiyorum zira tam da bu sıralarda tramp twit atıyor bizim dolar 7 lirayı euro 8 lirayı aşıyor durumları söz konusuydu)Bi tekne alıp yerleşesim geldi :)
Yok ben illa deniz manzaralı “ayran” balık keyfi yapmak istiyorum derseniz de size Miço restoranı tavsiye ederim. Hem işletme çalışanlarının tavrı, hem sahiplerinin tavrı ve sohbetleri gerçekten sıcak ve samimiydi. Aynı zamanda da işletmenin şefi olan adaşım Hakan Bey yemek boyunca her isteğimizle ayrı ayrı ilgilenip memnuniyet seviyesini yükseltmeyi başardı.Sanki kale gibi bir yapı var orada :) Eve gelince fark ettim
Sonuç
Sonuç olarak Selimiye yeme içme mekanları konusunu şöyle bağlamak istiyorum. Marmaris gezi rehberi kapsamında yaptığınız aramalarda karşınıza çıkan en çok yorumlu, tavsiyeli mekanları öncelikle eleyin derim. Bu tür yerlerde sanki işlek bir avmdeki burgercideymiş gibi hissediyorum kendimi. Bence sahil kenarını bırakın ve içlere doğru ilerleyin. Zaten baştan sona gidip gelmeniz en fazla yarım saatlik bir zaman alıyor. İçerilerde ev yapımı abla, teyze yemekleri, mantı ve hatta kokoreç gibi seçenekleri de değerlendirebilirsiniz. Sahil kenarına göre fiyatlar daha makul seviyelerde.O denizin ortasında ağaç olan yere ulaşmayı denedim ama denedim sadece
Selimiye Otelleri
Selimiye otel deyince akla öyle büyük oteller gelmesin. Ben bölgede büyük bir otel görmedim. Genelde 10-20 yatak kapasiteli (en fazlası 40 sanırım) butik oteller ve apart tipi konaklamalar var. Tahminimce 60-70 kadar mevcut. Kişi başı günlük 120 liradan başlayan fiyatlar. Tabi bu sezon fiyatları. Sezon dışında daha uygun olacağını tahmin ediyorum. Oda artı kahvaltı konseptinde. Ben Flora Saadet adlı butik otelde kaldım. Genel anlamda hizmetlerinden memnunum fakat beğenmediğim iki konu vardı ona da değinmeden geçmeyeyim.
Flora Saadet Apart
Açık büfe out
Öncelikle açık büfe kahvaltı hizmeti vermemekle (menfi) çok mantıklı bir seçim yapmışlar. Serpme kahvaltı veriyorlar ve oldukça kaliteli. Sıcağından meyvesine, çeşit çeşit peynirinden ev yapımı reçellerine kadar gayet tatmin edici bir kahvaltı. İyi de arkadaş bu kadar güzel hizmet veriyorsun su için neden ayrımcılık yapıyorsun. Su istediğinde o ekstraya giriyormuş ve onu ayrıca çıkışta ödüyorsun. Böylesine güzel bir hizmete 5 liralık bir su yüzünden gölge düşürmelerine anlam veremedim. Bir de otelin kendi plajı mevcut fakat misafir sayısı kadar masa ve şezlongları yok. Küçük ayrıntılar belki ama ben de bunlara takıyorum işte:) Yapcek bişi yok Bunun dışında en ufak bir olumsuzluk görmedim. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.Balkondan Selimiye manzarası
Rezervasyon önemli
O begonvillerin arasında akşam keyfi güzel oluyordu itiraf edeyim. Şansıma güzel manzaralı bir oda denk gelmiş. Tatil günü, bayram, özel günlere denk gelen tatil planlarınızda mutlaka önceden rezervasyon yapmalısınız. Böyle yoğun günlerde yer bulabilmek oldukça sıkıntı yaratabiliyor. Ben gitmeden önce hiç abartmıyorum 52 telefon numarası çevirmişim ve bunların içerisinde yalnızca ikisinin oda müsaitliği vardı. O yüzden tedbirli davranmanızı şiddetle tavsiye ederim.Terastan Selimiye manzarası
Selimiye Plaj İmkanları
Selimiye plaj konusunda da biraz sıkıntılı. ilk gün otelin plajını kullandıktan sonra hemen arayışa girdim elbette. Çünkü genellikle sahil şeridini apartlar ve beachler parsellemişler. Zaten çok kısa bir sahil şeridi mevcut. Selimiye içinden geçen yolun sonunda ne varmış acaba diye merak edip ilerledim ve yaklaşık 2 kilometre sonra yolun sonu bir plaja çıktı. Akkum koyu ya da Sığ Liman diye geçiyor. Girişte halk plajı yazısı mevcut. Öncelikle sahile şemsiyemizi dikelim sonrasında etrafı keşif yaparım düşüncesiyle yerleştim.Akkum Koyu
Bu plajı pas geçmeyin
Eğer tüm tatilinizi Selimiye’de geçirme niyetindeyseniz bu plaj ideal. Sanıyorum gelen tatilciler tarafından pek fazla bilinmediğinden nispeten daha sakin geldi bana. Aldım makinamı şöyle bi dolaşayım diye koyuldum ki yola ilk gözüme çarpan tepenin başında bir keçi oldu. Heykel gibi hareketsiz bekliyor. Hemen bi fotoğrafını çekeyim dedim inşallah hareket etmez falan diyorum içimden de. Neyse çektim fotoğrafını devam ettim yoluma.Nöbetçi keçi
Keçili plaj
Hiç abartmıyorum aradan 2 saatin üzerinde bir zaman geçmesine rağmen aynı pozisyonda orada bekliyordu hala. Konu hakkında bir arkadaşımdan aldığım bilgiye göre; keçileri yemleri ve sularıyla birlikte bu adacıklara bırakıyorlarmış ve kendi başlarının çaresine bakıyorlarmış. Amaç kurda kuşa yem olmamalarıymış. Daha sonra işlerine yarayacağı zaman o adaya gidip keçilerini alıyorlarmış. Enteresan bi bilgi. Yeni bilgiler bulursam güncellerim artık burayı :)Sığ Liman Halk plajı
Salih Yazgan Özel
Aslında bir başka bilgiyi de Salih abiden öğrendim. Aldım makinamı sahili dolaşıyorum dedim ya. Gözüme bi adam ilişti. Hızlı hızlı hareketlerle, elinde bir tırmık sahildeki pislikleri temizliyor, bi yandan elinde çöp torbası çöpleri topluyor, kah sahile şemsiye için çubuk çakıyor, kah elinde çöp poşetiyle kanoya atlayıp başka bir yere gidiyor ve doldurduğu poşetle geri dönüyor. Dikkatimi çekmeyecek gibi değildi elbette. (hoş benden başka kimsenin de dikkatini çektiğini görmedim gün boyunca orası ayrı mesele)Salih abi 64 yaşındaysa ben söylemiyorum artık yaşımı
Sohbet bizim işimiz
Yaklaştım yanına ve bi selam verdikten sonra ne yapıyorsun sen böyle diye konuya giriş yapmak istedim. Cevabı biraz enteresan oldu. “Belli olmuyor mu ne yaptığım. Herkesin yapması gerekeni yapıyorum. Sahili temizliyorum işte” diye bi çıkıştı öncelikle bana :) “Tamam abicim onu gördüm ellerine sağlık da buranın halk plajı olduğu yazıyordu girişte. O bakımdan şeettim aslında bir görevlisi olduğunu düşünmemiştim” dedim :) İşte bunu dememle birlikte Salih abiyle olan sohbetimiz bi anda koyulaşıverdi ve inanın böyle bir insanı tanıdığım için gerçekten çok mutlu oldum. Anlattıklarını dinledikçe gözlerim doldu.O halkalar da yosun bu arada
Kayda girmek istedim hemen. Bunu yaparsam belki bir farkındalık yaratır ve daha fazla insana ulaşarak bir faydam olur diye düşündüm. Kısa bir video kaydından sonra olayı ses kaydına çevirdim ve Salih abi aklına gelen her şeyi anlatmaya başladı. Sahili korumak için illa görevlisi mi olmak gerekiyor diye başladı hemen :) Ben burada konu başlıklarını özet geçeyim merak eden hemen alttaki ses kaydını dinleyebilir elbette. Aslında Salih abiyle bi hafta takılsam tam bir Marmaris gezi rehberi çıkarırdım ama işte :))
Bulut ayrı bir güzellik katar fotoğrafa
Görev adamı Salih abi
Salih abi tam bir aktivist. 64 yaşında bir çevre dostu ve duyarlı bir insan. Günde üç kez bu plajın temizliğini yapıyor, bakımını yapıyor, yeni yeni tesislerin kurulmaması için çaba sarf ediyor. Marmaris belediyesi ile irtibat halinde ve bu plajın kumlarının kamyonlarla getirilmesini sağlamış. Kanosuna atlayıp daha önceden cehenneme benzeyen şimdilerde adı ise Cennet koyu olarak geçen yere gidip temizliğini ve bakımını yapıyor. “Cehennem gibiydi orası çünkü gelen özel yatlar, gezi tekneleriyle ve ormandan geçerek denize giren insanların bıraktıkları çöpler orayı yaşanmaz hale getirmişti. Ben günde iki sefer kanomla giderek temizliğini yapıyorum. Artık orası bir cennet koy” diyor.Her açıdan çekilmişliği vardır efenim :)
Plaj Kütüphanesi
“Halk plajına ücretsiz şemsiyeler koydum, hamile bayanlar gelirse kullansınlar diye” diyor. Bu nasıl bir düşüncelilik örneğidir. Kaldı mı böyle insanlar hala. Aslında daha bir çok konu var anlattığı. Hepsini de heyecanla dinledim. Siz tam röportajı dinleyebilirsiniz verdiğim linkten ama son bir ayrıntıyı da burada yazmak istiyorum. “Sahile bir kütüphane yaptım Hakan Bey. İnsanlar burada denize girerken gelip baksınlar alıp kitap okusunlar diye ama inanır mısın. Buradan kitapları alıp gidenler oldu” diye de bir yakınması vardı. Sonuna kadar haklı değil mi efenim. İnanın böyle bir insan yok. Gidin, görün, tanışın, sohbet edin.Halk plajına halk kütüphanesi
Keçiyi sordum ne ayak bu böyle diye :) hemen o konuya da açıklık getirdi tabi. Onlar sabah esintisini almak için en yüksek yerlere konuşlanır, akşam saatlerine kadar denizden gelen esintiyle serinlerler. Akşam olduğunda da gidip sabah aynı saatlerde yine gelirler dedi :) Amaç serinlemekmiş yani. Bu sıcak havada ideal bi çözüm bence. Denize girmek akıllarına gelmiyor demek ki :)Bu taraftan da çekelim Akkum koyunu
Bir de Cennet koyu varmış
Artık öğrendim Salih abiden. Cennet koyu var buralarda bir yerde. Görmeden döner miyim hiç. Başladım yürümeye. Hemen sahilin kenarından ormanın içine doğru giden bir patika yol var. Orayı takip edince bu koya ulaşıyorsunuz. Yaklaşık 10 dakikalık bir yürüme mesafesi diyebilirim. Halk plajı evet düz ayak, kullanışlı fakat bir koy olduğu için sığ bir denize sahip. Hatta buraya Akkum Koyu ya da Sığ Liman diyorlar. Her ikisinden de bahsedildiği gördüm internette.Bu tekneyi çok sevdim
Cennet Koyu dendiği kadar varmış gerçekten. Tertemiz, serin suları, turkuaz yeşili rengiyle tam bir saklı cennet. Buraya kadar gelip de bu koyda denize girmeden kesinlikle dönmeyin. İlk önce plaj şemsiyesi ve diğer malzemeler halk plajına yerleştirmiştim doğal olarak ama bu cennet koyu görünce hemen pılıyı prıtıyı toplayıp buraya konuşlandım. Hatta öylesine güzel bir denize sahipti ki bu koyda bir gün daha geçirmeye karar verdim.
Yok yok bunu daha çok sevdim :)
Salih abi ormanda çadır kurulmasına izin vermiyor. Kuranları da anında jandarmaya ihbar ediyor. Çok ciddiyim bu konuda şaka değil. Gün içerisinde iki kez jandarma ekipleri geldi. Ormanda çadır kurulmuş diye.
Aslında Selimiye gezilecek yerler diye bi konu başlığı açmak gereksiz çünkü Selimiye çok küçük bir köy. Bi ucundan diğer ucu 3 kilometre ama konuyu şu şekilde ele alıyorum. Eğer konaklama için tercihiniz Selimiye olduysa ve keşfetmeyi seviyorsanız bu bölümü okumalısınız. Selimiye tatil programımı yaptığımda iki rota oluşturdum. Bu rotaların her biri aslında bir güne tekabül ediyor. Konuyu Selimiye’de ne yapılır başlığı adı altında ele alabiliriz. Paparazilikte son nokta
Marmaris gezi rehberi yazımın ilk durağı olan Selimiye köyünden hareketle oluşturduğum rotalar aşağıdaki gibidir. Benim aklıma gelenler bunlar. Eksik var ise lütfen tamamlayalım :)
1. Gün: Selimiye – Sığ Liman – Cennet Koyu – Merkezde gezinti
2. Gün: Selimiye – Turgut Şelalesi – Bayır Köyü – Eski Yağhane – Turunç – Amos koyu – Amos Antik Kenti – Kumlubük
3. Gün: Selmiye – Saranda Koyu – Bozburun – Söğütköy – Taşlıca – Serçe limanı
4. Gün: Tekne Turu
Bu şekilde bir plan yaptım ve uygulamayı da başardım. Farklı olarak tekne turu yapmadım ve Selimiye’ye iki gün ayırmıştım. Tercih sizin.
Gezi yazıları ve fotoğraflar için siteme abone olabilirsiniz. Marmaris Selimiye Gezi Rehberi için görüş ve taleplerinizi aşağıdaki yorum bölümüne yazarak bana ulaşabilirsiniz.
Son gezi yazılarım
Meteora Manastırları’na Unutulmaz Bir Gezi
“Arabayla Meteora Manastırları Gezisi: Ankara’dan Yunanistan’ın Muhteşem Manzaralarına Seyahat Rehberi”
Yunanistan’da Tatil İçin Nereye Gidilir?
Yunanistan’da Tatil İçin Nereye Gidilir? Yunanistan tatiliniz için en iyi rota hangisidir? Santorini Adası Midilli Adası Atina
Kıbrıs Köyü Kanyonu
Ankara Mamak ilçesinde bulunan Kıbrısköy Kanyonu. Ankara’ya 25 km mesafede gizli bir cennet
Kim ne diyor